T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
OSMANİYE / MERKEZ - Osmaniye Sultan Baybars Anadolu Lisesi

PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK

Travmatik yaşam olayları, insan yaşamını fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan ciddi biçimde tehdit eden, güvenlik ve kontrol algısını zedeleyen, bireylerde yoğun kaygı, korku ve çaresizlik duyguları hissettiren zorlu ya da örseleyici olayları tanımlamak için kullanılır. Doğal afetler (deprem, sel, fırtına, yangın vb.), salgın hastalıklar (COVID-19 vb.), uzun süreli hastalıklar (kanser, yanık tedavileri, zorlu ameliyatlar vb.), çeşitli kaza ve yaralanmalar (nükleer kazalar, iş kazaları, trafik kazaları vb.), savaşlar, terör olayları, zorunlu göçler ve mültecilik, toplumsal şiddet olayları (soygun, silahlı saldırı, taciz, yağmalama vb.), aile içi şiddet, fiziksel, cinsel ya da duygusal ihmal ve istismar, boşanma, akran zorbalığı gibi bireyleri, aileleri ya da toplumları derinden etkileyen çok çeşitli olaylar travmatik yaşam olaylarına örnek olarak gösterilebilir.

Aileler İçin

Psikolojik travma ise örseleyici bir yaşam olayı karşısında bireylerin sergiledikleri yoğun stres tepkilerinin bütününü ifade eder. Bu süreçte bireyler, tehdit olarak algıladıkları bir yaşam olayı karşısında yaşamlarının kontrolünü kaybettiklerini ve ortaya çıkan sorunlarla baş etme konusunda yetersiz kaldıklarını düşünebilirler. Bununla birlikte, bulundukları çevrede ve sosyal ilişkilerinde güvensizlik yaşayabilirler. Ayrıca, karşı karşıya kaldıkları çeşitli belirsizliklere bağlı olarak yoğun çaresizlik, kızgınlık, kaygı ve korku hissedebilirler. Başka bir ifadeyle, tehlike ya da risk altında olmak, yaşanan olaya bir anlam verememek, olayın olumsuz etkilerinden nasıl korunacağını bilememek ve olay sonrasında ortaya çıkan farklı zorluklar karşısında belirsizlik yaşamak bireylerde çeşitli travmatik stres tepkilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Genel olarak travmatik stres tepkileri, korkutucu ya da zarar verici olaylar karşısında insanların gösterdikleri fiziksel, bilişsel, duygusal ya da davranışsal tepkiler için kullanılır. Aslında, zorlu ya da örseleyici yaşam olayları karşısında çeşitli stres tepkilerinin oluşması beklendik bir durumdur. Dolayısıyla, travmatik bir olay sonrasında oluşan stres tepkileri “anormal bir olaya verilen normal tepkiler” olarak tanımlanır. Bununla birlikte, ortaya çıkan stres tepkilerinin şiddeti ve yoğunluğu kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla, bir kişinin yoğun stres belirtileri göstermesi onun “zayıf” bir insan olduğu anlamına gelmez ya da bu belirtileri göstermemesi onun duyarsız biri olduğunu kanıtlamaz. Aşağıda travmatik yaşam olayları karşısında bireylerde gözlemlenebilecek ortak travmatik stres tepkileri sunulmaktadır. Kendinizde ya da aile üyelerinde gözlemlediğiniz bu ve benzeri tepkilerde zamanla herhangi bir azalma olmuyorsa ya da bu tepkilerin sıklığı ve şiddeti giderek artıyorsa, psikolojik yardım almak en doğru ve gerçekçi yaklaşım olacaktır.

Zorlu Yaşam Olaylarına Verilen Ortak Stres Tepkileri Bilişsel Tepkiler • Her şeyin kontrolden çıktığını düşünme • Ne olup bittiğini anlayamama • Başkaları tarafından anlaşılmadığını düşünme • Dünyayı anlamsız ve boş görme • Dikkat eksikliği, dikkatin dağınık olması • Karar verme güçlüğü • Aklın karışması • Hatırlama güçlüğü • Organize olamama • İstenmeyen anıları sürekli hatırlama Duygusal Tepkiler • Sürekli tedirgin ya da panik olma • Kendini güvende hissetmeme • Kendini değersiz hissetme • Öfke, gerginlik, sinirlilik, huzursuzluk • Kendine ya da sevdiklerine yönelik çeşitli endişe, korku ve kaygılar • Sürekli üzgün olma • Umutsuzluk, çaresizlik, çökkünlük • Sürekli kendini suçlama, utanç duyma • Aşırı umursamazlık • Kendini katı ve duygusuz hissetme

Zorlu Yaşam Olaylarına Verilen Ortak Stres Tepkileri Fiziksel Tepkiler • Sık sık terleme, titreme ve ürperme • Vücut kaslarının sürekli gergin olması • Baş ve karın ağrısı gibi somatik şikâyetler • Yorgunluk, bitkinlik, tükenmişlik •Uykusuzluk ve uyku sorunları • İştah bozuklukları • Bağışıklık sisteminin bozulması • Sürekli baş dönmesi ve sersemlik hissi • Olayı yeniden yaşıyormuş gibi tepkiler gösterme Davranışsal Tepkiler • İçe kapanma ve aşırı sessiz kalma • Kendini toplumdan uzak tutma • İlişkilerde sürekli çatışma ve tartışma yaşama • Günlük aktivitelerini yapmama • Çok az ya da aşırı yemek yeme • Olayı hatırlatan kişi ve yerlerden kaçma ya da kaçınma • Çok alıngan ya da sinirli davranma • Aşırı tütün kullanma • Alkol ya da madde kullanma 

Örseleyici yaşam olayları karşısında sadece bireyler değil aileler de psikolojik travma yaşayabilir ve çeşitli stres tepkileri gösterebilirler. Travmatik yaşam olayları, aile üyelerinin her zaman güvende olduklarına, korunduklarına, sevildiklerine ve değerli olduklarına dair temel düşünce ve duygularını sarsabilir. Bu durumda aile yaşamında ya da aile içi ilişkilerde bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunlar aşağıda özetlenmiştir: Ailenin günlük düzeni ve işleyişi bozulabilir. Bazı aile üyeleri rol ve sorumluluklarını yerine getiremeyebilir. Bu durumda aile içindeki görev paylaşımında çeşitli değişiklikler oluşabilir. Özellikle ebeveynlerin yaşadığı psikolojik travmaya bağlı olarak çocuklar yeterli bakım, destek ve korunma alamayabilir. Bu durumda çocukların travmatik stres tepkileri daha da artabilir.

Ailede Psikolojik Sağlamlığı Korumak ve Geliştirmek Travmatik yaşam olayları aile bütünlüğü açısından ciddi bir risk oluşturduğu gibi ailenin çeşitli zorluklar karşısında birlik ve dayanışma göstererek daha güçlü olmasına katkı da sağlayabilir. Bu noktada ailede psikolojik sağlamlığı koruyan ya da geliştiren temel unsurları bilmek oldukça önemlidir. Dolayısıyla, aile üyelerine sağlanacak küçük katkı ve desteklerle her ailede psikolojik sağlamlık geliştirilebilir ve aile üyelerinin gelecekteki olası risklere karşı dirençleri artırılabilir. Aşağıda, zorlu yaşam olayları karşısında ailenizin psikolojik sağlamlığını artırmaya yardımcı olmak için öneriler sunulmaktadır:

Bilimsel, Somut ve Gerçekçi Bilgiler Edinin 1

Travmatik yaşam olayları karşısında çeşitli belirsizlikler ile karşılaşmak olağan bir durumdur. Yaşadığınız olayın tam olarak ne olduğu ve ne gibi sonuçlar doğurabileceği, ailenizi korumak adına ne tür önlemler almanız gerektiği, somut olarak neler yapabileceğiniz ya da destek alabileceğiniz kaynakların neler olduğu konusunda belirsizlik yaşayabilirsiniz. Bu süreçte güvenilir olmayan çok farklı kaynaklardan gelen ve birbiriyle uyuşmayan bilgiler, yaşadığınız belirsizliklerin çoğalmasına ve aile içinde karmaşaya yol açabilir. Dolayısıyla ailenizin yaşayabileceği endişe ve kaygı gereksiz yere artabilir. Zorlu ya da örseleyici bir yaşam olayı içinde stres ve kaygınızı sağlıklı şekilde yönetmenin en iyi yolu öncelikle doğru ve gerçekçi bilgi edinmektir. Bu nedenle yaşadığınız olay ile ilgili olarak yetkili kişi, kurum ve kuruluşlardan gelen doğru bilgilere göre hareket edin. Edindiğiniz bilimsel, somut ve gerçekçi bilgileri mutlaka dikkate alın, uyarı ve önerilere titizlikle uyun. Kaynağı belli olmayan ya da alanında yetkin olmayan kişi ve kurumlar tarafından sunulan bilgilere asla itibar etmeyin.

Medyayı Sağlıklı Kullanın 2

Özellikle doğal afetler (deprem, sel vb.) ya da salgın hastalıklar (COVID-19 pandemisi) gibi toplumu derinden etkileyen örseleyici yaşam olayları karşısında medya ya da sosyal medya üzerinden neler olup bittiğini öğrenmek istemeniz oldukça doğaldır. Ancak, yaşanan travmatik olay ile ilgili haberleri 7/24 aralıksız ve aşırı şekilde takip etmekten, sürekli tekrarlayan görüntüleri ve tartışmaları izlemekten kaçının. Çocukların ve aile üyelerinin medyayı sınırlı düzeyde ve sağlıklı kullanmalarına özen gösterin. Aile olarak, bu süreçte yaşananlara ait görüntü, resim, haber ve tartışmalara gereğinden fazla odaklanmak, sizi ve ailenizi yoğun tehlike ya da tehdit altında hissettirebilir, aile üyelerinin paniğe kapılmasına ve stres tepkilerinizin artmasına neden olabilir. Dolayısıyla gün içinde kendinize belirli zaman aralıkları belirleyin ve yaşanan olay ile ilgili haberleri sadece bu zaman aralıklarında takip edin. Gerçekten önemli bir haberi kaçıracağınız konusunda endişe yaşıyorsanız, güvendiğiniz birkaç kişiden acil bir gelişme olduğunda size haber vermesini isteyin. Yine, çocuklarınızın televizyon, sosyal medya ya da internet üzerinden yaşanan travmatik olay ile ilgili haber ya da tartışmaları sınırlı sürelerde takip etmelerine özen gösterin. 

Edindiğiniz Doğru Bilgileri Aile Üyeleriyle Paylaşın 3

Travmatik yaşam olayları karşısında oluşabilecek çeşitli riskler hakkında bilgi edinmek, bu risklerden korunma yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak oldukça önemlidir. Aile üyelerinin de bu öğrenme ve uygulama sürecine katılımını sağlamak, aile içinde kontrol algısının gelişmesine ve yaşanan kaygının azalmasına yardımcı olur. Bu nedenle, aile üyeleriyle bir araya gelmek, onların yaşadıklarını, gözlemlediklerini, duyduklarını ya da öğrendiklerini paylaşmalarına olanak sağlamak büyük önem taşır. Aile üyelerinin yaşanan olayları birbirinden farklı şekillerde algılamaları, değerlendirmeleri ve deneyimlemeleri oldukça olasıdır. Bu durumda, aile üyeleri birbirinden farklı beklentiler içinde olabilir, aile içinde karmaşa oluşabilir, yaşanan stres ve kaygı artabilir. Dolayısıyla, ailenizle sık sık bir araya gelin, edindiğiniz doğru bilgileri onlarla paylaşın. Aynı zamanda aile üyelerinin kendi öğrendiklerini de paylaşmasına yardımcı olun. Zorlu yaşam olayları karşısında tüm aile üyelerinin yaşadıklarını birbiriyle paylaşması sayesinde yanlış anlaşılmalar azalır, öğrenilen doğru ve somut bilgiler zenginleşir, aile içi birliktelik ve güven artar, gerçekçi bir iyimserlik ve umut oluşur.

Edindiğiniz Bilgileri Paylaşırken Aile Üyelerinin Gelişimsel Özelliklerine Dikkat Edin 4

Aile içindeki çocuk, ergen ve diğer yetişkinlerin yaşadıkları olayları anlama, değerlendirme ve ele alma biçimleri farklılık gösterebilir. Bilindiği üzere, çocuk ve ergenlerin bilişsel (zihinsel) gelişimleri hâlâ devam ettiğinden henüz tam anlamıyla olgunlaşmamışlardır. Dolayısıyla çocuk ve ergenler duyduklarından, gördüklerinden ya da yaşadıklarından yetişkin aile üyelerine göre daha fazla etkilenebilirler. Bu nedenle, sahip olduğunuz bilgileri aile üyeleriyle paylaşırken dikkatli davranmalı, çocuklarınızı endişelendirmemeye özen göstermeli ve olayları onların anlayabileceği şekilde basit, somut ve iyimser bir dille anlatmalısınız. Bu süreçte yaşananlarla ilgili ürkütücü olayları, sarsıcı ölüm ve yaralanmaları, gerçek dışı söylentileri ve çocukların bilmesini gerektirmeyen örseleyici konuları onların önünde konuşmamaya ya da tartışmamaya özen gösterin.

Aileniz ile Bilgi Paylaşırken Çocuklarınızın Soru Sormalarına İzin Verin 5

Edindiğiniz bilgileri ailenizle paylaşırken özellikle çocuklarınız merak ettikleri her şeyi sorabilirler. Bu noktada, çocuklarınızın sorularına gerçeğe uygun, somut, içten ve kısa cevaplar vermeye çalışın. Yine, verdiğiniz cevapların çocukların yaşına uygun olduğuna dikkat edin. Çocuğunuzun sorduğu soruların dışına çıkarak çok detaylı cevaplar vermemeye özen gösterin. Yine, çocukların sormadıkları sorular üzerine (gerekmedikçe) açıklama yapmayın. Cevabını bilmediğiniz sorularla karşılaşırsanız paniğe kapılmayın ve bilmiyorum diyerek geçiştirmek yerine bu soruların cevabını en kısa sürede öğrenerek ona açıklayacağınızı söyleyin. Bu sayede hem yeni bir şeyler öğrenmek için fırsat yakalamış olursunuz hem çocuğunuza istediği zaman size soru yöneltebileceğine dair güven verirsiniz ve hem de yeni bilgileri çocuğunuzu ürkütmeden nasıl anlatabileceğinizi düşünmek için zaman kazanırsınız. Diğer yandan, bazı çocuklar pek soru sormaz ya da konuyla ilgilenmezler. Bu tür durumlarda çocuklarınızı soru sormaları için asla zorlamayın, sadece merak ettikleri bir şey olduğunda istedikleri zaman size sorabileceklerini söyleyin.

Aile İçindeki Günlük Aktivitelerin ve Rollerin Sürdürülmesine Özen Gösterin 6

Travmatik yaşam olayları karşısında ailenizin psikolojik sağlamlığını korumanın en etkin yollarından biri de aile içindeki günlük işleyişi mümkün olduğunca devam ettirmektir. Elbette ki içinde bulunulan travmatik yaşam olayına bağlı olarak ailenin işlevselliğinde kısa ya da uzun süreli değişiklikler veya sınırlılıklar meydana gelebilir. Örneğin, doğal afetler sonucunda bir süreliğine eviniz yerine bir çadırda yaşamaya başlayabilirsiniz, salgın hastalık nedeniyle bir süre işe ya da okula gidemeyip evde karantina altında kalabilirsiniz ya da bir ebeveynin hastanede tedavi görmesi nedeniyle aile içi roller aksayabilir, sorumluluklar değişebilir. Bu tür durumlarda, içinde bulunduğunuz yeni koşullara göre ev içinde ya da aile üyelerinin rol ve sorumluluklarında yeni düzenlemeler oluşturabilirsiniz.

Aile İçindeki Herkesin Yaşına Uygun Düzeyde Sorumluluk Almasını Sağlayın 7

Ailenizdeki her bir üyenin sorumluluk almasına ve gönüllü olarak diğerlerine yardım etmesine izin verin. Özellikle “her şey kontrol altında” algısının zarar görmemesi için çocukların bir yetişkin gözetiminde yaşlarına ve gelişimlerine uygun bazı işlerde aileye yardımcı olmaları çok önemlidir. Ancak, çocuğunuzun sağlığını ya da güvenliğini riske atacak işlerde yer almamasına özen gösterin. Unutmayın ki çocuklar, kendi sağlıklarını koruyup başkalarına yardım ederek zorlu yaşam olayları ile daha iyi baş edebilirler. Çocuk ve ergenler, ev içinde bazı işlerde ebeveynlere yardım etmek, zaman zaman kardeşleriyle ilgilenmek, kendi kişisel bakımlarını gerçekleştirmek, ders ve ödevlerine zaman ayırmak, diğer yetişkinlere yardımcı olmak gibi aile içinde çeşitli rol ve sorumluluklar üstlenebilirler. Bu sayede aile içinde aidiyet duygusu pekişir, ilgi ve destek artar, yaşanan sorunların hep birlikte ve yardımlaşmayla aşılabileceğine dair umut gelişir. Bu süreçte, çocuklarınızın dikkatli ve düşünceli davranma, çaba, kararlılık ve fedakârlık gösterme gibi olumlu davranışlarını gördükçe, onları takdir ettiğinizi mutlaka belirtin. Küçük bir şey de olsa aldıkları sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getirdiklerinde ve aileleri tarafından takdir edildiklerinde çocukların başarı duyguları pekişir. Dolayısıyla, öz güvenleri ve öz saygıları artan çocuk ve ergenler, yaşanan zorluklarla daha iyi mücadele ederler. 

Yaşanan Tüm Zorluklara Rağmen Ailenizle Birlikte Vakit Geçirin ve Eğlenceli Şeyler Yapın 8

Çocuklar başta olmak üzere ailenizin psikolojik sağlamlığının korunması için hep birlikte hoşça vakit geçirecek aktiviteler yapmak önemli ve gereklidir. Yaşanan travmatik olaylar sonucunda zaman zaman fiziksel, ekonomik ya da sosyal sınırlılıklar oluşsa da özellikle çocuklarınızla ilgilenmek, onlarla güzel vakit geçirmek, aile üyeleriyle birlikte eğlenceli etkinlikler yapmak psikolojik sağlığınızın korunması açısından oldukça yararlıdır. Çocuklarla birlikte yemek hazırlamak ve yemek, ev içinde hep beraber çeşitli oyunlar oynamak, resim yapmak, şarkı söylemek, zaman zaman eğlenceli masal, fıkra ve öyküler anlatmak, birlikte eğlenceli bir film izlemek ya da sohbet etmek, çocukluk anılarınızı paylaşmak, ailenizin geleneklerine ve kültürüne uygun şekilde kutlama ve eğlenceler düzenlemek gibi çok çeşitli etkinlikler sayesinde aile birlikteliğinizin verdiği sevgi, saygı, güven ve aidiyet duygusunu pekiştirmek oldukça önemlidir. Bu sayede, yaşanan tüm zorluklara ve olumsuzluklara rağmen hayatta mutlu olmanın ve insanca yaşamanın mümkün olabileceğine dair aile içi iyimserlik ve umut gelişir

Aile İçi İletişimi Artırın 9

Travmatik yaşam olayları karşısında ortaya çıkan belirsizlik ya da zorlukların üstesinden gelmeye çalışan aileler, karşılaştıkları problemleri çözmeye çok fazla odaklanarak aile içi iletişimi ve etkileşimi geri plana atabilmektedirler. Özellikle doğal afetler, savaş, göç ya da salgın hastalıklar gibi tüm aileyi ve toplumu etkileyen olaylar sonrasında ebeveynlerin barınma, beslenme, güvenlik, sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılamaya öncelik vermesi oldukça normaldir. Bununla birlikte, aile üyelerinin ekonomik ya da fiziksel ihtiyaçları kadar psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının da mümkün olduğunca karşılanması önemli bir konudur. Özellikle çocuklar, çevrelerinde olup biten her şeyi sürekli gözlemlemekte ve neler olup bittiğini anlamaya çalışmaktadırlar. Bu süreçte çocuklar, her şeyin kontrol altında olduğunu, kendilerinin ve ailelerinin güvende olduğunu, gerektiğinde aile üyelerinin onları koruyacaklarını ya da her koşulda sevildikleri ve değerli olduklarını bilmeye daha çok ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, aile içi iletişim ve etkileşimi geri planda tutmak ve yaşananlar hakkında konuşmamak çocuklarınızın yanlış bilgi edinmelerine ve yoğun kaygı yaşamalarına neden olabilir. Bu durumda çocuklarınız için yapabileceğiniz en iyi ve anlamlı şeylerden biri, onlarla sürekli iletişim içinde olmaktır. 

Duygulara Odaklanmaya Özen Gösterin 10

Psikolojik sağlamlığı yüksek ailelerin bir diğer önemli özelliği ise aile üyelerinin yaşadıkları olumlu ya da olumsuz duyguları birbirlerine sağlıklı bir şekilde ifade edebilmeleridir. Özellikle yaşanan örseleyici olaylar karşısında aile üyelerinin birbirinden farklı duygular hissetmeleri ya da benzer duyguları farklı düzeylerde hissetmeleri oldukça normaldir. Başka bir deyişle, sizin sakin kaldığınız ya da fazla etkilenmediğiniz bir olay karşısında çocuklarınızın stres, kaygı ve korku yaşamaları oldukça olasıdır. Örneğin, bir ebeveynin ameliyat olmasına ve bir süreliğine hastanede gözetim altında kalmasına yetişkin aile üyeleri sevinirken (ebeveyn yeniden sağlığına kavuştuğu için) küçük çocuklar bu durum karşısında kaygılanabilir ve diğer yetişkinlerin sevinçli olmalarına sinirlenebilir. Yine, bir trafik kazası sonrasında çocuklar, babalarının başına kötü bir şey gelmediği için mutluluk duyarken, kazada bir iş arkadaşını kaybeden baba oldukça üzgün olabilir ve çocuklarına kızabilir. Dolayısıyla, aile üyelerinin yaşadıkları duyguları birbirlerine uygun bir dille açıkça ifade etmeleri yanlış anlaşılmaları önler, empati kurmayı kolaylaştırır. Bu sayede aile üyeleri (kendilerini diğerlerinin yerine koyarak) birbirlerinin nasıl hissettiklerini anlayabilirler. Bu noktada, yaşadığınız olumlu (mutluluk, sevgi, müteşekkir olma) ya da olumsuz (üzüntü, kızgınlık, kırgınlık) duygularınızı uygun bir şekilde ifade etme konusunda aile üyelerine örnek olun. Bu nedenle aile bireyleriyle sohbet ederken onların duygularına odaklanmaya özen gösterin, duygularını ifade etmelerine izin verin ve kendi duygularınızı paylaşın.

DEVAMINI OKUMAK İÇİN

https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2021_07/16184459_travmatik_kitap_aileler_icin_baskY_12032021.pdf

ziyaret edebilirsiniz.

GENEL HEDEF: PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 11.12.2023 - Güncelleme: 11.12.2023 11:46 - Görüntülenme: 125
Kaynak: https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2021_07/16184459_travmatik_kitap_aileler_icin_baskY_12032021.pdf
  Beğen | 5  kişi beğendi